OKULUMUZUN TARİHÇESİ
Şair ve Devlet adamı eski Amasya Valisi Ziya Paşa’dan ismini alan okulumuz 1958 yılında tek katlı olarak eğitim öğretime açılma iznini almıştır. Aynı yıl ihtiyaca cevap veremediğinden ikinci katı yapılmıştır.
1990 yılı içerisinde kaloriferli olmuştur. 1997-1998 Eğitim öğretim yılında ilköğretime dönüştürülmüştür. 2000-2001 eğitim öğretim yılına kadar ikili öğretim yapılırken Vali Hüseyin Poroy İlköğretim Okulu açılınca 10.09.2001 tarihinde normal eğitime dönmüştür.
Okulumuzun yeni binası 2007 yılında tamamlanarak eğitim-öğretime açılmıştır.
14/06/2012 tarihinde 6287 Sayılı Kanun kapsamında okulumuz müstakil ortaokula dönüşmüştür. Halen okulumuz 5,6,7,8.sınıf düzeylerinde ortaokul eğitimi yapmaktadır.
Okulumuz 24 Derslik, 1 destek Odası,1 Bilişim Teknolojileri Sınıfı,1 Fen Laboratuvarı,1 Teknoloji Tasarım Atölyesi, 1 Çok Amaçlı Salon,1 Görsel Sanatlar Atölyesi ve diğer idari odalarla hizmet vermektedir.
Okulumuz 2016-2017 Eğitim öğretim yılından itibaren Fatih Projesi kapsamında 30 adet etkileşimli akıllı tahta ile eğitime devam etmektedir.
ZİYA PAŞA KİMDİR ?
Ziya Paşa 1825'te İstanbul'da doğdu, 17 Mayıs 1880'de Adana'da yaşamını yitirdi.
Ası ismi "Abdülhamid Ziyaeddin." Galata Gümrüğü'nde katiplik yapan Erzurumlu Ferideddin Efendi'nin oğlu. Bayezit Rüştiyesi'ni bitirdi. Özel derslerle Arapça, Farsça öğrendi. Bir süre Sadaret Mektub-i Kalemi'nde çalıştı.
1855'te Mustafa Raşid Paşa aracılığıyla sarayda Mabeyn Katipliği'ne atandı. bu sırada Fransızca öğrendi. Ali Paşa sadrazam olunca saraydan uzaklaştırıldı. 1861'de Kıbrıs, 1863'te Amasya Mutasarrıfı ve Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye üyesi oldu. 1865'te Yeni Osmanlılar Cemiyeti'ne katıldı. Yeniden Kıbrıs'a atanınca 1867'de Namık Kemal ile birlikte Londra'ya kaçtı. Birlikte Yeni Osmanlılar'ın yayın organı olan Hürriyet gazetesini yayınladılar. Namık Kemal'in ayrılmasından sonra gazetenin sorumluluğunu üstlendi. 1870'te Cenevre'ye gitti. Ali Paşa'nın ölümünden sonra 1871'de İstanbul'a döndü. 1872-1876 arasında Şurayı Devlet üyeliği ve maarif müsteşarlığı yaptı. Anayasayı hazırlayan Kanun-i Esasi adlı kurumda görevlendirildi. 1'inci Meşrutiyet'in ilanından sonra 1877'de vezir rütbesiyle önce Suriye Valiliği'ne ardından Adana Valiliği'ne atandı. Adana'da yaşamını yitirdi. Batılılaşma yanlısı, Tanzimat Edebiyatı'nın öncüleri arasında yer aldı.
Namık Kemal ve Şinasi ile birlikte yeni Türk edebiyatının temellerini attı. Türk edebiyatının kendi geleneğine sahip çıkmasını istedi.Şiir ve yazı dilinin halkın dili olması gerektiğini savundu. Şiirlerinde divan şiir biçimlerini kullandı ama içerikte hak, adalet, uygarlık, hürriyet gibi temaları işledi. "Terci-i Bend" ve "Terkib-i Bend" isimli iki şiirinde ise insanın yargısı ve gerçeği kavramanın olanaksızlığı, Allah’ın mutlak egemenliği gibi dini konular üzerinde durdu.
1874-1875'te Arap, Fars ve Türk şairlerin şiirlerini "Harabat" adlı 3 ciltlik ansiklopedi de topladı.
ESERLERİ- 1-Zafername 2-Rüya 3-Veraset Mektupları 4- Eş'ar-ı Ziyâ